Saturday, October 27, 2012

temel iktisatcilar 6 - jeremy bentham


ilk donem unlu diger iktisatcilar gibi jeremy bentham da ingiltere dogumludur. ailesi onu londra kutugune kaydetmis adi da Jeremy olsun demis1748 yilinda. maddi acidan problemi olmayan bir ailedenyetismis jeremy. babasi ogluna iyi bir egitim saglayacak kadar zengin bir avukattir. kendisi okumayi sokmeyi gectim konusmayi sokmeden alfabeyi ogrenmis, oyle de zekiymis.

1767 yilinda lisans derecesini almis ve sonra hukuk'a yazilmis once lincoln's inn daha sonra oxford. fakat hic pratige gecmemistir okumak cunku sevememis huugu bir turlu. fakat idealleri var kendisinin. dunyayi degistirmeyi dusunmus jeremy, e azindan ingilterede birseyler yapabilirim diye dusunmus.politik teori ve felsefe uzerine okumalar yapmis ve oneriler getirmistir.

bu onerilerden bazilari dogum kontrolu, genclerin (kadinlari iceren bir sekilde) oy hakki, sendikalarin yasallasmasi. 1790 yilinda model hapishane onerisiyle ilgi cekmistir en cok.(panopticon nedir? bknz)

bircok reform onerisi sayesinde sohrete ulasmistir jeremy. jeremy acaba hakikaten dunyayi degistirecek miydi?:p kendisini cok ilginc bulan ve takip eden bircok isim vardi. bugunun twitter sartlarinda belki de gulben ergen kadar olmasa da hatiri sayilir folleweri olabilirdi onun. radikal felsefeciler adli bir olusumun ya da grubun diyelim basina gecti en sonunda. onerileri radikaldi 18. yuzyil sartlarini dusundugumuzde, ya da anakronik bir bakis acisi ile bakmadigimizda. utilitarianism kavramini ortaya atmasi da yeteri kadar radikaldi o donemde. utilitarianism nedir? utilitarianism kisaca tum yapilan aksiyonlar ya da davranislar, en cok sayida insanin maksimum mutlulugunu destekleyecek sekilde olmalidir.

borclanmalarda faiz odenmesi ve faize tavan konmasi tartismalarinin da ilk katilimcilarindandir. alinan faizin bir tavani olmali midir yoksa olmamali midir? bugun hala bu sorunun cevabini bulamadik ama tartisma o donemlerde bile revactaymis goruldugu uzere. adam smith belirli bir faiz oraninin ustune cikilmamasi gerektigini ve bu alanda regulasyonlarin gerektigini dusunmustur. bentham ise buna karis cikmistir. hem laissez faire prensibin var, birakiniz yapsinlar birakiniz etsinler diyorsun sonra regulasyon talep ediyorsun demistir. jeremy betham'a gore bir taraf bu kadar faiz odemeyi kabul ettikten sonra yasalarla bunu kisitlamaya calismanin mantiksiz oldugu asikardir. buradaki temel noktalardan bir tanesi de kisitlamalar konulmasinin sakincalari. devlet eliyle belirlenecek tavan limitten sonra bircoklari artik bu tavan noktadan borc vermeye razi olmayacaktir. ve de fakir (ama gururlulugu tartismali) bircok kisi borc bulma sikintisina dusecektir. ve tabii bircok isletme sahibini de unutmayalim. bentham ayrica survive edebilmek adina baska yollara yonelecegini ve bunun toplumsal olarak pek de arzu edilen birsey olmadigini dusunmektedir. son olarak jeremy bentham yasaklarin karaborsaya yoneltecegini de vurgulamistir. bentham in bu kritiklerini okuyan adam smith ona hak vermis ve regulasyonlari desteklemesinin hata oldugunu kabul etmistir.

jeremy bentham in iktisada katkisi sadece bu olmamistir. yukarida bahsettigimiz ve bugun bircok iktisat ogrencisinin basinin belasi haline gelen utility (fayda) kavramini ve onun maksimize edilmesini iktisada kazandirmistir. iyi mi ettigi yoksa kotu mu ettigi hala tartismalidir. bugun hukuki, politik, ahlaki ve ekonomik dairede tartisilir nasil olculecegi, nasil belirlenecegi, farkli utilitylerin nasil karsilastirilacagi tartisma konusu. fakat suan iktisadin gobegine oturmus bir kavramdir utility maksimizasyonu. jeremy bentham bu tur problemlerle sonuna kadar ugrasmis, didinmis endini paralamistir ve bu eforlari sayseinde ahlaki dunyanin isaac newtoonu olmayi umut etmistir. 21. yuzyilda gelebildigi nokta ise goruldugu uzere benim blog yazimdir.

jeremy bentham'a gore doga iki gucuvermistir ve onlar tarafindan yonetilmektedir insanoglu: aci ve haz.bu noktadan itibaren ahlaki bir prensiptir utility kavrami. haz ve aciyi goz onunde bulundurarak ahlaki prensip ne yapmamiz gerektigine gore belirlenecektir. yapmamiz gereken dogru sey her zaman net hazzi maksimize etmektir. ve net haz toplam hazdan toplam acinin cikarimis halidir. bu noktada sahsi fikrim jeremy bentham ilk hedonist iktisatci olarak kabul edilebilir. cunku bu tur bir anlayis, hazzi on plana cikaran dusunce, hedonizmi isaret etmekte bana. ama ondan oncehedonist var midir bilemiyorum.

tum hazlar esittir kaynagina bakmaksizin. televizyon izlemekten alinan haz, iktisat uzerine okunan bir kitaptan alinan hazza esittir.yine fakirin aldigi haz da zengininkine esit sayilir.egitim ve mevzuatlar maksimum mutlulugu elde etmek icin icin gereklidir zira egitim ile yapilacak bir davranista haz ve aci daha iyi karsilastrilabilirdir. mevzuatlar ise hazza ya da mutluluga goturmeyen davranislari cezalandirmada kullanilacaktir. hukumetler hazzi artiracak politikalar uygulamalidir. fayda-maliyet analizlerinde de cok kulllanilan bir kavramdir utility kavrami. eger devlet harcamasinin faydasi maliyetlerinden fazla ise devlet o harcamayi yapmalidir aksi takdirde o harcama, ya da vergi yururluge girmemelidir.

her ne kadar farkli bir bakis acisi getirse de nasil olculecegi hala tartismalidir utilitykavraminin. ayni sekilde karsilastirma yapmanin zorluklari da hala orada durmaktadir.

bir diger elestri de ahlaki yone bakan kismidir. utilitarian davranisin ahlaki olmayan tercihlere, adaletsizlige goturebilmesi mumkundur.

jeremy bentham bu elestirilerin farkinda olmakla birlikte toplumu ve devleti organize edebilmenin en iyi yolunun bu oldugunu soylemisdir. alternatif olarak herkesin kendi dusuncesindeki standardlari devlet ve toplum icin uygulamasini gostermekte ve bunun da kaosa yol acacagini ongormektedir.

fifty major economists, steven pressman, 1999










1 comment:

  1. İnternet sitenizi çok beğendik. bilgim.net adresine de bekliyoruz.

    ReplyDelete

yorumlarinizi her zaman yazabilirsiniz, birbirimizden birsey ogrenmek adina...