Friday, November 8, 2013

Fevzi Lutfi Karaosmanoglu

Ertugrul Gunay


Demokrat Pa

rtinin Bati Anadoludaki bayrak isimlerinden eski icisleri bakani ve Manisa milletvekilidir. DPyi elestiren soyleminde soyle soyler

bu sozleinden sonra haysiyet divani karariyla, uyelikten cikarilmisti. sucu 1955te 11 DP milletvekili tarafindan meclise verilmis ispat hakki onerisini desteklemekti. o zamana kadar DPnin atesli destekcilerinden biriydi ve menderesin yakin calisma arkadaslarindan biriydi. hurriyetci kisiligi istiklal mahkemelerinde yargilanmasina da neden olmustu. Bakanliklar yapti, kendi istegi ile bakanlik imkanlarini birakti.

1955de CHP oylari iyice gerilemis, hukumet ise iktidar sarhoslugu icerisindeydi. basina karsi baskilar artmis o ilk baslardaki ozgurlukcu yaklasim sona ermeye baslamis, muhalif gazeteciler hapse tikilmaya baslamisti. 90li yaslara gelmis, Huseyin Cahit Yalcin 26 ay hapse mahkum olmasi getirdikleri ozgurlukculugun golgelenmesine yol acmisti. nisan 1955te akis dergisi sahibi metin toker devlet bakanina hakaretten 9 ay hapis cezasi almisti. boylesi bir ortamda  11 milletvekili ispat hakki onerisini getirerek bir bakan hakkinda yolsuzluk iddiasinda bulunan basin mensuparinin iddiasini kanitlayabilirse ceza gormeyecekti. bu zamana kadar ispat hakki verilmiyordu. Karaosmanoglu kendisine soruldugunda bu onergeye katildigini soyledi. ekrem hayri ustundag gibi bir diger onde gelen DPlinin de katildigini ifade etmesi DP icerisinde dalgalanma yaratti. tum baskilara ragmen imzacilar yonetime karsi direndiler. bu durumda DP imzacilari degil ama imzacilara destek verenleri partiden cikardilar. bunun uzerine buyuk kongre sabahi 10 imzaci da DPden istifa ettiler. ihrac edilenler ve istifa edenler Hurriyet partisini kurdular ve Fevzi Lutfi Karaosmanoglu partinin baskani oldu. bu parti batili anlamda ilk ve tek liberal parti olarak nitelendirilebilir. DPye karsi ozgurlukcu anlayislariyla aydin cevrelerde buyuk yanki uyandirdi. fakat bu rehavet getirdi ve orgutlenme seruveninde agir ve belkide biraz secici davranmalari nedeniyle kendilerinde toplanan ilginin sonmesine neden oldu. Parti CHP ile DP arasinda kutuplasmis olan siyasal yapida yeni bir parti olarak ilk basta duraksama gosterdi. 1957 secimlerinin esigine kadar bolukbasinin CMPsi ve CHP ile birlesme tartismalariyla gecti. Karaosmanoglu ise guclu bir lider imaji cizmek istememekte kendini geri planda tutmaktaydi. Turan gunes, Serif Mardin, Ibrahim Oktem. muammer Aksoy ya partiyi buyuk ilgi gostermis ya da parti uyesi olmus kisiler rasindaydi. tumu 1957 secimlerinde Hurriyet Partisi adaylari oldular.



Karaosmanoglunun mutevazi tutumu elestiriye de malzeme olmustu. bir resepsiyonda ingiliz buyukelcinin partideki gorevinin tam olarak ne oldugunu sordugunda Karaosmanoglu yanindakileri gostererek:
"ekselanslari, ben bu genclerin yere attiklari kagit ve kibrit coplerini toplarim"
basin bu tutumunu acikca elestirerek:bizdeki guc muhalefet sartlari icerisinde bir muhalif partinin ileri gelenlerini, lider, disa karsi askeri nizam icerisinde tutmaya gostermeye mecburdur.(metin tokerin akis dergisinden)

deneyimli ve kurnaz bir siyasetci olan Menderes ise, secim ittifakini onleyici tedbirler aldi ve iliskileri bosa cikardi, secimi de erkene aldi. Fakat 1950den buyana ilk defa DP oylari muhaliflerin oylarinin toplamindan geride kalmistir. DP sonrasinda darbeyle karsilastiginda Karaosmaoglu cok uzulmus, eski arkadaslarinin ailelerine aylik yardimlarda bulunmustur gizlice.

Hurriyet Partisi sadece burdurda cogunlugu elde edebildi ve 4 milletvekili ile secildirler. Parti 1958de kendini feshetme ve CHPye katilma karari aldi. CHP kurultayinda Karaosmanoglu en yuksek oyla parti meclisine secildi. diger sohret isimler de parti meclisine secildi. CHPye katilan hurriyet partililer. 1961 anayasasinda da olacak olan ilkeleri kapsayan bildirgeyi hazirlamislardir. 1961de Karaosmanoglu tekrar meclise girdi. fakat bu sefer CHPden. ama CHPden sogumustu. daha dogrusu kuvveti hak sayan siyaset siyasete sogumustu. bir kanun tasarisini sert bir sekilde elestirerekyasama ozgurlugu kullanilmayacaksa 1961 neye yarar diyip cekip gitmistir. hickimseye danismadan hickimseye haber vermeden milletvekilliginden istifa etti ve memleketi manisaya topraklarina dondu.

Kaynak
Siyasi dusunce Tarihi- Liberalizm -Cilt 7

Friday, September 13, 2013

Halide Edip Adivar ve Liberalizm

HALIDE EDIP ADIVARIN LIBERALIZMLE IMTIHANI
Bahadir Turk
Liberalizmin temelinde cogulculuk, suphecilik, moral otonomi, serbest piyasa, gucler ayriligi ve anayasacilik gibi temellere dayanir.

Turkiyede liberalizm milliyetci muhafazakar gelenekle iletisime gecebilmek adina onarin bazi soylemlerini bunyesine katmistir.

1908deki kanuni esasiye cok sevinir kendisi fakat 31 mart vakasinda olumle tehdit edilince misira kacar. tabii bu sureden once gazetelerde ufak ufak yazmaya baslamistir. oradan da birsure sonra ingiltereye gecer. burada dusunurlerle biraraya gelir ve feminizm, demokrasi gibi konularda kendisini gelistirir.  ulkeye dondudugunde ilk kadin dernerklerinden bir tanesini kurar turk ocaginda calisir.

balkan savaslari sonucunda muhacirlerin makedonya topraklarinda dustugu durum aclik ve sefaletle ana topraklarina donusu onu cok etkiler ve yardim kampanyalari baslatmasina ragmen batinin ilgisizligi duyarsizligi onu cok uzer ve hayran oldugu bati onda hayal kirikligi ugratir. hayranligi azalir. daha sonra suriyeye gider ve orada adnan adivar ile evlenir.

15 mayis 1919 sonrasi isgal doneminde sultanahmet mitinglerinde adeta efsanelesir ve devaminda kocasiyla birlikte anadoluya gecer. sakayadan sonra fiilen cepheye de katilir.calismalari nedneiyle once onbasilik sonra bascavusluk unvanlari verilir kendisine. gerci bu unvanlar elestiriye neden olur. halk sargi yara bere icerisindeyken kurtulus mucadelesinde, kendisi birkac fotograf cektirdigi  icin onun derdi baska, ciddiyetsizliktir bu denilerek elestirilmistir.

kocasi Dr Adnan Adivar Terakkiperver Cumhuriyet Firkasinin kuruculari arasindadir. ve kapatilma sonrasi kocasinin Ataturk ile surtusmesi sonucu esiyle birlikte ulkden ayrilmak zorunda kalan Edip once ingiltereye sonra Fransaya yerlesir. daha sonra columbia universitesinde turk tarihi dersleri okutur.

Halide Edip Adivar'in Izmir konusmasindan: birgun gelecek daha buyuk bir mahkeme, milletleri tabii haklarindan mahrum birakanlari mahkum edecektir. o mahkeme bugun aleyhimize olan devletlerin fertlerinden mutesekkil edecektir. cunku her ferdin ezeli bir hak duygusu vardir ve milletleri de meydana getiren fertlerdir. islam universitesi kurulmasi icin hindistana gider katkilarda bulunmaya calisir. ataturkun olumunden sonra yurda doner. 1950-54 arasinda DP'nin gosterdigi bagimsiz milletvekili adaylarindan meclise girmistir. 14 mayistaki 1950 secimini demokrasi icin onemli oldugunu dusunur ve o gunun demokrasi bayrami olarak kabul edilmesini onerir.

murteci, irkci, komunist bunlar birbirine tercih edilemez demistir mecliste ve bunlari medeni dunyanin mikroplari oldugunu da ifade etmistir.

Dogu-Bati Sorunsali

Halide Edipe gore Dogu gorunmeyene yani ruha saplanmisken, bati gorunene yani maddeye saplanmistir. halide edip dolayisiyla dogu-bati iliskisini ruh-madde dikotomisine baglamistir. dogu-bati izlerini musiki zevki, kadinin toplumdaki konumu, devlet telakkisi, fertlerin mutlulugu gibi konular uzerinden tartisir. bu tartismanin sonucunda batinin insan hak ve ozguluklerine vurgu yapan duzeni ovulse de halide edip doguyu tercih eder. romaninda "garbin ruh iklimi bana soguk geldi, sarkta sukun ve sifa ariyorum". halide edip doguyu maddi beklentilerden uzakta yasayan bir toplum olarak tasvir eder sinekli bakkalda. Fakat daha onsrai eserinde maddi hayati reddeden dogulu ferdin evvela kendi hukumdarlari, sonra da garkin materyalist mustevlileri tarafindan istismar edilmistir. hayatin varligini maddi oze indirendir gark medeniyeti. Sark ve garb arasinda kurulan madde-ruh, hareket-duraganlik karsitligi bu iki medeniyet arasinda bir dizi kompleks siyasal, sosyal ve ekonomik farklar olusturmustur.

Garpin sarka galene calan yonleri arasinda olumlu olanlar gibi olumsuz olanlar da vardir.cirkin ve haksiz olan yanlar uzerine dusunmeye deger verir. elbette takdire sayan ve turkiyeye ornek olmasi gereken yonleri de vardir garpin.Garp'in ustun taraflarindan birisi insan haklari nosyonu ve bu nosyonun yasalarca guvence altina alinmasidir.yine batida gelisen ictimai adalet gibi muhayyel mefhumlar batinin bir diger erdemidir. bir diger nokta fikir hurriyetidir. batinin buralara gelmesinde motor gorevi gormustur. fakat bati devasa gucle bir noktadan sonra kontrolden ciktigi ve diger geri kalan dunyayi kendisine hizmet eden duruma dusurmustur. bati ciddi bir hastaligin pencesine dusmustur ve bunun nedeni madde ruh arasindaki bozuk iliskidir.

Halide Edip ve Amerika
halide edip amerikayi yeni Garb olarak adlandirir ve dikkatle izlenmesi gereken bir ulke oldugunu dusunur. bu surecte dikkat edilmesi gereken bir nokta da taklitciliktir. tamamen taklit etmenin bu cografyanin sartlarina uyarlamamanin olumlu sonuclar vermeyecegini dusunur. abdnin ilerlemesinde ozgurlukleri verdigi onemin yattigini dusunmektedir. Lincoln'un halkin halk icin halk tarafindan yonetilmesi ifadesini siar edinir. haklarin korunmasi adina anayasanin onemine isaret eder.

kendisi lockecu dusuncenin temeli olan adalet hurriyet mulkiyet i beimsemistir ve liberalizmi ozuyle benimseyen nadir isimlerdendir.

ona gore hurriyet bir kultur meselesidir. uzun sure esaret altinda yasamis toplumlarla hur yasamis toplumlarda hurriyet farkli farkli tezahur edebilir. o da lockucu felsefeye uygun olarak hosgoru anlayisla toplumun birarada yasamasinin mumkun olacagni vurgular ve buna ornek olarak da osmanli ve amerikayi verir. Fakat iktisadi acidan o kadar da serbestiyetci degildir. bireylerin belirli bir gelir seviyesine ulasabilmesi icin devletcilige vurgu yaparken ayni zmaanda tek ureticinin devlet olmasina da karsidir. ona gore birey olma bilinci icin iktisadi ozgurluklerin yerlesmesi gerekir. fakat o daha cok sosyal liberal gelenegi desteklemektedir: "sadece kazanc gayesine dayanmayan ekseriyetin de faydasini temin eden" bir iktisadi mekanizmanin islerlik kazanmasini talep eder.

Halide Edip'in Turk Toplumuna Bakisi

istiklal mahkemelerinin kurulmasindan sonraki donemi tek parti diktatorlugu olarak gormektedir. onun deyimiyle seklen demokratik kalan yonetime diktatorluk yerlesmistir. sehy said isyani gibi isyanlarin temelinde terakkiperver cumhuriyet firkasinin ozgurlukcu dusunceler yuzunden ortam olustugu dusuncesi nedeniyle takrir-i sukun kanunlari cikarilir. halide edipe gore bu mustafa kemal pasanin oynadigi gorkemli bir oyundur ve boylece baski geleneginin olusturulmasi baslamistir. ozellikle sapka kanununa muhalefeti agirdir. ona gore: Turke sapka giydirerek medenilestirmek ya da asilarak idam edilecegini soylemek en azindan sacmaliktir. sokaktaki insan bunu uygulayanlardan cok daha batilidir.

ayrica ona gore kadinlarin toplum hayatindaki inkisafinin medeni kanundan cok daha onceye gider ve 1908lere kadar uzanir. ayrica diyanet islerinin konumunun bir dinsizlesmeyi degil, dinin devlet kontrolune gecmesini isaret eder. bu ise islamin manevi gelisimine engeldir. devletin dine mudahale ettigi yerde toplumsal baris yara alir.

osmanli cumhuriyet iliskisine iyi kotu dikotomisi duzeyinden bakmayi reddeder. o cumhuriyeti batililasma olarak osmanli son doneminin devami olarak gorur. ozellikle tanzimat donemini over.

milliyetci fikirler de barindiran Halide Edip, milliyetciligin pozitif yonlerini onplana cikarmaya calisir. milliyetci dusunceleri zamanla evrilerek milliyetci muhafazakar bir cizgiye gelmistir.

mustafa kemale bakisina gelirsek iliskisi inisli cikislidir. milli mucadelede hicbir zaman yalniz adam oldugunu dusunmez ve yanindaki kazim karabekir refet pasa ali fuat cebesoy gibi isimlere de ovgude bulunur bol bol Turkun Atesle Imtihaninda. fakat sembol ismin mustafa kemal oldugunu ayni kitapta ifade eder. fakat sembol olmasina ragmen demokratiklesme-sivillesme surecinde onu bir engel olarak gormustur. kendisiyle birlikte olum fermani cikartilmis bu kadinin bilgi ve azminden bol bol istifade etmistir mustafa kemal. fakat savas sonrais donemde fikir ayriligina dusmusler ve mustafa kemalin kafasinda halide edip negatif bir imgeye donusmutur. nutukta kendisinden sadece 3 kez bahsetmistir mustafa kemal. ustelik bunlardan bir tanesinde mandacilik fikrini ehveni ser olarak gormesini bahseder ve onun bu fikrini tarihsel baglaminda ele almamis ve onun kurtulus savasindaki katkisini reddetmistir bir nevi. zaten temelde yatan nedenlerden birisi kocasi adnan adivarin terakkiperver cumhuriyet firkasindan olmasi yatar. her ne kadar halide edip o donemde bir destek vermese de bunun etkisi muhakkaktir. halide edip ulkeyi daha sonra erk etmis ve sadece 1935de torununu gormeye gelmis onun disinda mustafa kemalin olumune kadar don(e)memistir.

sonuc olarak ozgurluklere sahip cikan, cemaaat hayatinin kodlarini da icinde bulunduran fert anlayisini desteklemistir. dogu bati sorunsali uzerine kafa yormus, milliyetci, liberal ve muhafazakar fikirler uretmistir.

Turkiyede Siyasal Dusunceler Tarihi -  Liberalizm


Thursday, May 23, 2013

NAMIK KEMAL - INTIBAH

Intibah, mayis 2013te luleburgazda kitap okumak disinsa yapacak birsyeimin olmadigi donemde okudugum vasati asamayan Namik Kemal hikayesidir. Hem Turk Klasikleri hem de Milli egitim Bakanliginin 100 temel eser kitabindan birisi oldugu icin merakla okudum. ustelik ilk defa bir Namik Kemal kitabi okuyacak olmak heyecanlandirmisti ama bekledigimi pek bulamadim.

intibah, dis dunya betimlemeleriyle Turk romaninda bir baslangic sayilir. Elestirmenler de Intibahtan ziyade diger eserlerini ozellikle de Celaleddin Harzemsah adli eseri begenmistir ve Intibahi iyi bir edebi duzey tutturulmus bir eser olarak gormemektedir.

Intibah Ali Bey'in bir ask hikayesini anlatir. kendisi camlica civarlarinda oturan isinde gucunde beyefendi ve haraa bulasmamis adete bir Istanbul beyefendisidir.Camlica firdevs(cennet, cennet bahcesi) cenneti olarak gozukmektedir onun gozune. birgun Camlica etrafinda karsilastigi Mahpeyker adli bir kadina vurulmustur. hayati saf ve temiz bir sekilde yasayan Ali bey, onu vurulmustur ve onu dusunemeden yapamamaktadir. daha sonra cesitli vesilelerle karsilasmis ve ikisi de birbirne ilgi gostermistir. Mahpeyker sehvani bir ilgi gosterirken ali beyin ilgisi saf bir ask duzeyindedir. Lakin, sehvaniyete karsi saf ilginin bir baska boyutu vardi. Mahpeyker iffetine duskun birisi degildi ve bu belkide Ali bey haric hemen hemen herkes tarafindan bilinmekteydi. Mahpeyker bunun ogrenilecegini biliyordur fakat yine de dikkatli davranarak istedigini almak istemektedir. sehvani hareketler ile Ali beyi kendisine baglamistir. Ali bey daha sonra Mahpeykerin iffetsizligini duymustur fakat mahpeyker yine de onu kandirmayi basarmistir. etkileyiciligi kandirmada bas aktordur. bu ask yuzunden negatif konusmaya kiyamadigi annesini de karsisina almistir. hayirli evlat durumlarindan birden annesine karsi annetanimaz bir hale gelmistir. fakat onu uyaran anne hakli cikacaktir ve Ali bey birgun saatlerce evinin onunde bekledigi sevdiceginin eve gelmedigini baska yerlerde konakladigini gorunce mahpeykerin uygun birisi olmadigini anlamistir. halbuki o donemde mahpeyker hafiften belalisi diyebilecegimiz daha once dusup kalktigi kisinin kendisini bir sure yalniz birakmasini ve ali bey ile ilgilenmek isteidigni soylemeye istanbula gitmistir.bu olay sonucunda ali bey eve doner. annesi ise hareme aldiklari Dilasub' u ogluna uygun gormustur. oglu da onu kabul eder cunku Dilasub hem dunya guzeli hem iffetli ve duzgun birisidir. lakin mahpeyker kaybettigi erkekten oc alma ugruna hamam ortaminda Dilasubun vucudunda beni gorerek istanbuldaki belalisinin da yardimiyla Dilasub'un erkeklerle dusup kalktigini turlu hikayelerle Ali beye duyrtur ve Ali bey bunu duydugunda cilgina doner. sonrasinda hem annesini hem de dilasubu uzer. artik tamamen baska bir insan olmustur. hazza ulasan ali bey artik yeni hazlar pesinde kosan onune geldigiyle beraber olan birisine donusmustur. mahpeyker ali beye yeni tuzaklar kurar onu elde etmek icin. en sonunda da Dilasub'u satin alarak emri altina almistir. elde edemeyince dilasub uzerinden intikam almayi dusunen mahpeykerin planini dilasub anlayarak bozar ve onun oldurulecegini idrak ederek uyarir ve bulundugu evden kacmasini saglar. bunu da yanlislikla caniyla odeyecektir. durumu anlayip kacan ali bey polisi alarak olay yerine gelmistir ama dilasub, hani kendisi icin olumu bile goe alan dilasub yanlislikla kendi yerine oldurulmustur. tabii buna sebep olan fahise Mahpeykeri de kendisi oldurmustur. bu surecten once de uzuntuler icerisindeki annesini de kaybetmis olan ali beye hapis yolu da gozukmustur.

hikayede hosuma giden ya da ilginc gelen cumleler:

namik kemal zavalli cocuk hikayesinde gorucu yoluyla evlenmeye karsi cikmis bir yazardir. yani o donemde bile bu tartisma vardir.

dunyada renklerin orta siniri olan yesilden tatli renk mi olur?

camlicaya firdevs cennetinin yere inmis bir parcasi denilse yarasir.

insan her adimini mezardan uzaklasmak icin atar, yine her adimda mezara bir adim daha yaklasir. nitekim her nefesini omrunu uzatmak icin alir, her nefeste hayatindan bir nefeslik zaman azalir.

buyuk ihtimalle olum korkusunun butun insanlari kaplamasi da olumun bir sahsa bir kere gelmesi sebebiyle alismanin mumkun olmamasindandir.

seyir ziyneti olan bir hanimefendi. letafet sahibi efendi

hakimlik taşlanilarak

bir adam bir arabaya takilmis bizim nemize lazim da kavga cikariyoruz? Ahlak hocasi miyiz, yahut zaptiye mufettisi miyiz (1870lerde durumu gormek acisindan)

kiz ise yaratilisindaki seytanlik geregince

dilasub cariye olarak ali beye hizmette bulunmaktadir. ali beyi soyup yatirmakla da yine dilasub gorevlendirildi.

yeni aldigim cariyeyi begendin mi? sizi eglendirir, begenirsen koynuna alcaksin,istedigin gibi terbiye deceksin(cariye alinip satilabilen bir kadin)

esirci zavalliyi arkasina alarak konaktan cikardigi gibi dogruca mahpeyker'in yalisina goturdu.

ali beyin annesi fatma hanimin garip naasini azatlisi olan zenci kadin, geride biraktigi esyalarin yetmis seksen kurusluk bedeliyle kaldirdi.








Tuesday, January 8, 2013

rezerv opsiyonu mekanizmasi ROM nedir?


sermaye hareketlerindeki asiri oynakliga karsi onlem almak adina TCMB'nin gelistirdigi bir enstrumandir. son donemde sermaye hareketliligindeki artis ya da oynaklik nedeniyle merkez bankasi yeni enstrumanlar kullanmayi kendine hedef edinmistir. burdaki amac ekonomik soklara karsi ekonominin direncini artirmaktir.

politika su sekilde uygulanmakta:
bilindgini varsaydigimiz uzere TCMB acik piyasa islemleriyle piyasalara mudahale etmek istediginde kullandigi araclardan bir tanesi rezerv oranlari idi. bu sistemde TL rezerv zorunlulugu varken ROM ile TL zorunluluklarinin belirli bir yuzdesini doviz ya da altin olarak tutabilme imkani olusacaktir. Bu imkânın hangi ölçüde kullanılabileceğini ise rezerv opsiyonu oranı ile belirlenmektedir. Birim TL zorunlu karşılık başına tesis edilebilecek doviz (ya da yabanci para) veya altın karşılığını belirleyen katsayılar ise rezerv opsiyonu katsayısı (ROK) olarak ifade ediliyor.

ornegin rezerv opsiyon oraninin %60 oldugu bir durumda her 1 TL rezerv zorunlulugunun 0.6TL si yabanci para cinsinden tutulabilecektir.burda ROK katsayisini 1 olarak aliyoruz. dolayisiyla 0.6 TL ye karsilik gelen bir doviz miktari rezervde durur. ROK katsayisi 1.5 oldugu durumda 1.2 TL ye karsilik gelecek kadar, katsayinin 2 oldugu durumda ise 2TL ye karsilik gelecek kadar doviz cinsinden rezerv tutabilecektir bankalar.

bu katsayi rezerv oranina gore degisebilir. uc cesit ygulamadan bahsediyor TCMB:
sabit, artan ve kademeli. suan ucuncusu uygulaniyor, rezerv opsiyon orani artikca farkli kademelerde farkli katsayi uygulaniyor. grafik olarak basamak seklinde. mevcut durumda her bir %5 lik dilim artisinda katsayi da artmaktadir.

peki banka bu oranlarin ne kadarini kullanmalidir? cunku her zaman tl kullanmak ya da her zaman doviz kullanmak en avantajlisi degildir. dolayisiyla hepsini doviz kullanmanin bir anlami yoktur. optimal nokta, esik degerini baglidir. yani maliyetlere. eger TLyi %10 dan, doviz cinsinden ise %4 ten ise esik degeri 10/4=2.5 olmaktadir. esik degeri 2.5 olana kadar bankalar doviz cinsinden rezerv bulundurmasi optimal olabilecektir. aslinda burda payda kisminda doviz oraninin etkisi de vardir fakat ifade edilis olarak payda, dovizdeki degisimin etkisini de goz onune alarak doviz cinsinden borclanmanin tl cinsinden degerini ifade etmektedir.

sermaye girisinin yuksek oldugu donemlerde esik ROK artmaktadir dolayisiyla rezervin daha yuksek bir kismini dovizolarak tutabilme optimalitesi olusacaktir. dolayisiyla fazla doviz girisi oldugunda rezerv olarak merkez bankasinda tutulacak doviz yani iyasadan bir kismi cekilmis olacaktir. tl degerlenme baskisi onlenecektir.

olusan TL fazlaligi ise sterilizasyon ile emilecektir. TCMB;nin ifadesine gore burada ortaya cikacak TL fazlaligi tcmb doviz satin aldigi durumda olusacak TLden de dusuk olacaktir.

caner gerek