HALIDE EDIP ADIVARIN LIBERALIZMLE IMTIHANI
Bahadir Turk
Liberalizmin
temelinde cogulculuk, suphecilik, moral otonomi, serbest piyasa, gucler
ayriligi ve anayasacilik gibi temellere dayanir.
Turkiyede liberalizm milliyetci muhafazakar gelenekle iletisime gecebilmek adina onarin bazi soylemlerini bunyesine katmistir.
1908deki
kanuni esasiye cok sevinir kendisi fakat 31 mart vakasinda olumle
tehdit edilince misira kacar. tabii bu sureden once gazetelerde ufak
ufak yazmaya baslamistir. oradan da birsure sonra ingiltereye gecer.
burada dusunurlerle biraraya gelir ve feminizm, demokrasi gibi konularda
kendisini gelistirir. ulkeye dondudugunde ilk kadin dernerklerinden
bir tanesini kurar turk ocaginda calisir.
balkan
savaslari sonucunda muhacirlerin makedonya topraklarinda dustugu durum
aclik ve sefaletle ana topraklarina donusu onu cok etkiler ve yardim
kampanyalari baslatmasina ragmen batinin ilgisizligi duyarsizligi onu
cok uzer ve hayran oldugu bati onda hayal kirikligi ugratir. hayranligi
azalir. daha sonra suriyeye gider ve orada adnan adivar ile evlenir.
15
mayis 1919 sonrasi isgal doneminde sultanahmet mitinglerinde adeta
efsanelesir ve devaminda kocasiyla birlikte anadoluya gecer. sakayadan
sonra fiilen cepheye de katilir.calismalari nedneiyle once onbasilik
sonra bascavusluk unvanlari verilir kendisine. gerci bu unvanlar
elestiriye neden olur. halk sargi yara bere icerisindeyken kurtulus
mucadelesinde, kendisi birkac fotograf cektirdigi icin onun derdi
baska, ciddiyetsizliktir bu denilerek elestirilmistir.
kocasi
Dr Adnan Adivar Terakkiperver Cumhuriyet Firkasinin kuruculari
arasindadir. ve kapatilma sonrasi kocasinin Ataturk ile surtusmesi
sonucu esiyle birlikte ulkden ayrilmak zorunda kalan Edip once
ingiltereye sonra Fransaya yerlesir. daha sonra columbia universitesinde
turk tarihi dersleri okutur.
Halide Edip Adivar'in
Izmir konusmasindan: birgun gelecek daha buyuk bir mahkeme, milletleri
tabii haklarindan mahrum birakanlari mahkum edecektir. o mahkeme bugun
aleyhimize olan devletlerin fertlerinden mutesekkil edecektir. cunku her
ferdin ezeli bir hak duygusu vardir ve milletleri de meydana getiren
fertlerdir. islam universitesi kurulmasi icin hindistana gider
katkilarda bulunmaya calisir. ataturkun olumunden sonra yurda doner.
1950-54 arasinda DP'nin gosterdigi bagimsiz milletvekili adaylarindan
meclise girmistir. 14 mayistaki 1950 secimini demokrasi icin onemli
oldugunu dusunur ve o gunun demokrasi bayrami olarak kabul edilmesini
onerir.
murteci, irkci, komunist bunlar birbirine
tercih edilemez demistir mecliste ve bunlari medeni dunyanin mikroplari
oldugunu da ifade etmistir.
Dogu-Bati Sorunsali
Halide
Edipe gore Dogu gorunmeyene yani ruha saplanmisken, bati gorunene yani
maddeye saplanmistir. halide edip dolayisiyla dogu-bati iliskisini
ruh-madde dikotomisine baglamistir. dogu-bati izlerini musiki zevki,
kadinin toplumdaki konumu, devlet telakkisi, fertlerin mutlulugu gibi
konular uzerinden tartisir. bu tartismanin sonucunda batinin insan hak
ve ozguluklerine vurgu yapan duzeni ovulse de halide edip doguyu tercih
eder. romaninda "garbin ruh iklimi bana soguk geldi, sarkta sukun ve
sifa ariyorum". halide edip doguyu maddi beklentilerden uzakta yasayan
bir toplum olarak tasvir eder sinekli bakkalda. Fakat daha onsrai
eserinde maddi hayati reddeden dogulu ferdin evvela kendi hukumdarlari,
sonra da garkin materyalist mustevlileri tarafindan istismar edilmistir.
hayatin varligini maddi oze indirendir gark medeniyeti. Sark ve garb
arasinda kurulan madde-ruh, hareket-duraganlik karsitligi bu iki
medeniyet arasinda bir dizi kompleks siyasal, sosyal ve ekonomik farklar
olusturmustur.
Garpin sarka galene calan yonleri
arasinda olumlu olanlar gibi olumsuz olanlar da vardir.cirkin ve haksiz
olan yanlar uzerine dusunmeye deger verir. elbette takdire sayan ve
turkiyeye ornek olmasi gereken yonleri de vardir garpin.Garp'in ustun
taraflarindan birisi insan haklari nosyonu ve bu nosyonun yasalarca
guvence altina alinmasidir.yine batida gelisen ictimai adalet gibi
muhayyel mefhumlar batinin bir diger erdemidir. bir diger nokta fikir
hurriyetidir. batinin buralara gelmesinde motor gorevi gormustur. fakat
bati devasa gucle bir noktadan sonra kontrolden ciktigi ve diger geri
kalan dunyayi kendisine hizmet eden duruma dusurmustur. bati ciddi bir
hastaligin pencesine dusmustur ve bunun nedeni madde ruh arasindaki
bozuk iliskidir.
Halide Edip ve Amerika
halide
edip amerikayi yeni Garb olarak adlandirir ve dikkatle izlenmesi gereken
bir ulke oldugunu dusunur. bu surecte dikkat edilmesi gereken bir nokta
da taklitciliktir. tamamen taklit etmenin bu cografyanin sartlarina
uyarlamamanin olumlu sonuclar vermeyecegini dusunur. abdnin
ilerlemesinde ozgurlukleri verdigi onemin yattigini dusunmektedir.
Lincoln'un halkin halk icin halk tarafindan yonetilmesi ifadesini siar
edinir. haklarin korunmasi adina anayasanin onemine isaret eder.
kendisi
lockecu dusuncenin temeli olan adalet hurriyet mulkiyet i beimsemistir
ve liberalizmi ozuyle benimseyen nadir isimlerdendir.
ona
gore hurriyet bir kultur meselesidir. uzun sure esaret altinda yasamis
toplumlarla hur yasamis toplumlarda hurriyet farkli farkli tezahur
edebilir. o da lockucu felsefeye uygun olarak hosgoru anlayisla toplumun
birarada yasamasinin mumkun olacagni vurgular ve buna ornek olarak da
osmanli ve amerikayi verir. Fakat iktisadi acidan o kadar da
serbestiyetci degildir. bireylerin belirli bir gelir seviyesine
ulasabilmesi icin devletcilige vurgu yaparken ayni zmaanda tek
ureticinin devlet olmasina da karsidir. ona gore birey olma bilinci icin
iktisadi ozgurluklerin yerlesmesi gerekir. fakat o daha cok sosyal
liberal gelenegi desteklemektedir: "sadece kazanc gayesine dayanmayan
ekseriyetin de faydasini temin eden" bir iktisadi mekanizmanin islerlik
kazanmasini talep eder.
Halide Edip'in Turk Toplumuna Bakisi
istiklal
mahkemelerinin kurulmasindan sonraki donemi tek parti diktatorlugu
olarak gormektedir. onun deyimiyle seklen demokratik kalan yonetime
diktatorluk yerlesmistir. sehy said isyani gibi isyanlarin temelinde
terakkiperver cumhuriyet firkasinin ozgurlukcu dusunceler yuzunden ortam
olustugu dusuncesi nedeniyle takrir-i sukun kanunlari cikarilir. halide
edipe gore bu mustafa kemal pasanin oynadigi gorkemli bir oyundur ve
boylece baski geleneginin olusturulmasi baslamistir. ozellikle sapka
kanununa muhalefeti agirdir. ona gore: Turke sapka giydirerek
medenilestirmek ya da asilarak idam edilecegini soylemek en azindan
sacmaliktir. sokaktaki insan bunu uygulayanlardan cok daha batilidir.
ayrica
ona gore kadinlarin toplum hayatindaki inkisafinin medeni kanundan cok
daha onceye gider ve 1908lere kadar uzanir. ayrica diyanet islerinin
konumunun bir dinsizlesmeyi degil, dinin devlet kontrolune gecmesini
isaret eder. bu ise islamin manevi gelisimine engeldir. devletin dine
mudahale ettigi yerde toplumsal baris yara alir.
osmanli
cumhuriyet iliskisine iyi kotu dikotomisi duzeyinden bakmayi reddeder. o
cumhuriyeti batililasma olarak osmanli son doneminin devami olarak
gorur. ozellikle tanzimat donemini over.
milliyetci
fikirler de barindiran Halide Edip, milliyetciligin pozitif yonlerini
onplana cikarmaya calisir. milliyetci dusunceleri zamanla evrilerek
milliyetci muhafazakar bir cizgiye gelmistir.
mustafa
kemale bakisina gelirsek iliskisi inisli cikislidir. milli mucadelede
hicbir zaman yalniz adam oldugunu dusunmez ve yanindaki kazim karabekir
refet pasa ali fuat cebesoy gibi isimlere de ovgude bulunur bol bol
Turkun Atesle Imtihaninda. fakat sembol ismin mustafa kemal oldugunu
ayni kitapta ifade eder. fakat sembol olmasina ragmen
demokratiklesme-sivillesme surecinde onu bir engel olarak gormustur.
kendisiyle birlikte olum fermani cikartilmis bu kadinin bilgi ve
azminden bol bol istifade etmistir mustafa kemal. fakat savas sonrais
donemde fikir ayriligina dusmusler ve mustafa kemalin kafasinda halide
edip negatif bir imgeye donusmutur. nutukta kendisinden sadece 3 kez
bahsetmistir mustafa kemal. ustelik bunlardan bir tanesinde mandacilik
fikrini ehveni ser olarak gormesini bahseder ve onun bu fikrini tarihsel
baglaminda ele almamis ve onun kurtulus savasindaki katkisini
reddetmistir bir nevi. zaten temelde yatan nedenlerden birisi kocasi
adnan adivarin terakkiperver cumhuriyet firkasindan olmasi yatar. her ne
kadar halide edip o donemde bir destek vermese de bunun etkisi
muhakkaktir. halide edip ulkeyi daha sonra erk etmis ve sadece 1935de
torununu gormeye gelmis onun disinda mustafa kemalin olumune kadar
don(e)memistir.
sonuc olarak ozgurluklere sahip cikan, cemaaat hayatinin kodlarini da icinde bulunduran fert anlayisini desteklemistir. dogu bati sorunsali uzerine kafa yormus, milliyetci, liberal ve muhafazakar fikirler uretmistir.
Turkiyede Siyasal Dusunceler Tarihi - Liberalizm