Saturday, December 15, 2012

temel iktisatcilar 14 - carl menger

Carl Menger Avusturya iktisat okulunun kurucusu veyahut babasi olarak kabul edilen gecen yuzyilin en onemli iktisatcilarindan biridir.

Menger 1840 yilinda o zamanlar Avusturyaya sinmdi ise polonyaya bagli olan Galicia'da dunyaya geldi.babasinin hukucu olmasina binaen kendisi de o yoldan ilerleyip hukuk ve siyaset bilimi okumustur once Viyana Universitesinde daha sonra ise Prag universitesinde okumustur, 1867 yilinda da Kracow Universitesinde hukuk doktorasi yapmistir.

mezuniyetinin ardindan onemli bir Viyana gazetesinde finansal muhabirlik yapmis daha sonra da avusturya basbakanligi basin ofisinde calismistir.bu surecte ekonomi prensipleri (Principles of economics) uzerine calismistir. bu calismasi sayesinde sohreti artmis ve Viyana Universitesi hukuk fakultesinde akademisyenlige baslamistir. 3 yil sonrasinda ordinaryus profesorluk pozisyonuna atanmis fakat daha sonra bu gorevden istifa edip Avrupa yollarina dusmustur. 1879 yilinda viyana universitesinin teklifini kabul edip tum zamanini iktisat gretme ve yazmaya ayirmaya baslamistir.

manger iktisada iki temel katkida bulunmustur: birisi deger teorisi uzerine digeri ise iktisat metodolojisi uzerinedir. kendisi degerin marjinal faydasi teorisi ve azalan marjinal fayda teorisi uzerine ilk calisma yapan kesfedenler arasindadir. avrupa kitasindaki ozellikle ingilteredeki soyut ve teorik iktisat calismalarindan ayri olarak daha insana dokunan reel dunya uzerine calismalar yapmak istemistir. mevcut calismalardan ve gittigi yonden hosnutsuzdur. onun cikis noktasi mallar ve mallarin bir deger ifade etmesidir cunku onlar insanlarin ihtiyaclarini karsilamaktadir.

klasik ingiliz iktisatcilardan ayri olarak mengel degerin, nesnel faktorlerden ziyade oznel faktorlerce belirlendigini dusunmektedir. deger dedigimiz sey nesnel bir sekilde urunun kendisinde bulunmaz.onun yerine insanlarin verdigi deger yargilar ile belirlenir.ornegin altin ya da mucevher insanlarin verdigi degerlerle gorece daha degerliymis gibi gozukmektedir. bu deger kendinden degil insanin verdigi yargidandir.insanlar bu urunleri arzular elde etmek ister ve onlari kullanisli ya da degerli bulur.boylece deger insanin tatmininden memnuniyetinden gelir. insan ihtiyaclari o mal icin talep olusturur; bu ayrica ozel mulkiyet, para gibi kurumlarin olusmasinda surukleyici guctur.

insan ihtiyaclari mevcut mal miktarindan fazla oldugundan, insanoglu ihtiyaclarini karsilamak adina mevcut alternatifler arasindan rasyonel tercihler yapmak durumundadir.dolayisiyla urunler uzerinden onel tercihler yapma durumu vardir.

ayrica menger'e gore bir maldan daha fazla ve daha fazla aldikca sonradan aldiklarindan aldigi haz azalacaktir.yani insanlar azalan marjinal fayda (diminishing marginal return) olayini tecrube etmektedirler. ornegin ayranin ictiginiz ilk yudumundan aldiginiz haz ile 2. yudumdan aldiginiz ve devaminda son yudumdan aldiginiz haz arasinda fark vardir en fazla haz ilk yudumdadir. bu durumda sinirli butceyle insanlar en basta en cok haz aldiklari urunu daha sonra da gorece daha az haz aldiklari urunu satin alirlar. tabii butce kisiti goz onunde bulunduraraktan.

ona gore malin degerini etkileyen faktor ne emek miktari ne uretimi etkileyen diger mallar ne de tekrar uretimini saglayacak miktardir, bilincinde oldugumuz hazdir asil etkileyici faktor.deger dedigimiz sey insandan geldigi icin once insandan baslamamiz gerekir yaniinsani calismaktan. buna metodolojik bireyselcilik adini vermektedir (methodological individualism).

uretim faktorlerinin de degeri vardir cunku onlar dolayli yonden insan ihtiyaclarini karsilamada gereklidir.arzu edilen mallarin uretimi icin gereklidirler. her bir uretim faktorunun urune kattigi  deger marjinal verimliligine (marginal productivity) baglidir. dolayisiyla uretim faktorune odedigin deger onun meydana getirdigi degere baglidir.

tarih okuluyla girdigi metodolojik tartisma da meshurdur. tarih okuluna gore iktisat knunlari uzun zamanlarca birikmis tarihi gerceklerde bulunur.iktisadi anlamak icin tarihsel verilere bakip onlarin duznelnip cikarimlar yapilmasiyla anlasilabilir.iktisadin birey ve marketin varsayilan karakterlerine gore anlasilabilecegini reddeder. onlar goreceliligi kabul ederler ekonomik iliskileri ve politikalari goz onunde bulunduraraktan.tarih okuluna gore, dunya farkli zamanlarda farkli yerlerde farkli sekilde calismaktadir.
mengere'e gore uygun bilimsel metodoloji iktisadi olgularin gerekli karakteristigine gore arastirma yapilmasidir ya da ekonomik degiskenlerin birbirleri olan iliskilerine baglidir.trihi ya da ampirik iktisat bunu yapamaz ornegin fiyatlar dusunce talep artacaktir ama bazen ileride fiyatlarin daha da dusecegi beklentisi ile talepte artis olmaz.sonuc olarak tarihsel bakis tanimlayici sonuclara ulasamaz.

aslinda biraz karmasik gozukse de tartismanin temeli entelektuel seviyede birey davranislari bilim ile aciklanabilirligi uzerinedir. menger iktisadi sebepler ve genel teoriler bulmaya yonelik sekilde bilimsel calismayi dogru buluyordu.
 \reference
fifty major economists, steve pressman (1999)

iktisadi dusunce - john stuart mill
http://crunchtime80.blogspot.co.uk/2012/11/temel-iktisatcilar-10-john-stuart-mill.html