Friday, January 6, 2012

ekonominin sagliga etkisi

Ekonominin kriz yıllarında insanlar daha sağlıklı oluyor! (Deniz Gökçe, Akşam, 21.01.2009)

biri ile uğraşmıştım. Örneğin ekonomide durgunluk ve kriz olduğu zaman, gelir dağılımının bozulduğu düşünülür. Halbuki kriz ortamlarında (mesela 2001 yılında ülkemizde) tüm çok yüksek gelirli bankacı, borsacı ve ticaret erbabı büyük gelir kaybına uğrayınca, gelir dağılımını en çok bozan aşırı yüksek gelirler silinir ve gelir dağılımı, farklılıkların azalması nedeni ile düzelir. Tersine ekonomik büyüme yaşandığında, yukarıda sayılan türden yüksek gelirli zevatın kazançları artar ve bu nedenle de gelir dağılımı bozulur. Halbuki genel kanı bunun tersini düşünür; gariban işsiz kalır, gelir dağılımı bozulur der, ama sayılar tersini gösterir.

Bugün de ABD’de doktora yapan bir Türk iktisatçısı Resul Cesur’un dikkatimi çektiği Christoper J. Ruhm adlı araştırmacının yer aldığı üç tane bilimsel tıp ve ekonomi makalesine dayanarak, bir genel kanıyı daha değiştirmek istiyorum. Genel kanı ekonomi büyüdüğü, işler iyi gittiği zaman toplumun sağlığının da iyi gideceğidir. Halbuki bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, bunun tam tersi geçerli.

İŞLERİ BOZULAN YÜRÜYÜŞ YAPIP, SPORA BAŞLIYOR
Christopher J. Ruhm adlı araştırmacı, University of North Carolina adlı okulda, ekonomi bölümü öğretim üyesi ve NBER’ın de araştırmacılarından. Vurguladığımız konudaki ilk araştırması Journal of Health Economics denen akademik derginin 24′üncü sayısında (sayfa 341-363) 2005 yılında yayınlanmış. Başlığı da ‘Healthy living in hard times’. Yani kabaca, zor ekonomi günlerinde daha sağlıklı yaşıyoruz gibi serbest tercüme edilebilir.
1987-2000 yılları arasında derlenmiş mikro verilere dayanan bu araştırma gösteriyor ki, insanlar işler ve ekonomi kötüye giderken, kendilerine ve sağlıklarına dikkat etmeye başlıyor, spor yapma artıyor, sigara içme ve aşırı kiloluluk, ekonomi durgunluğa girdiği zaman azalıyor. Genel kanı burada gelir düşmesinin getireceği endişeyi ön plana çıkartıyor, durgunluk ve işsizlik artınca sağlık kötüler diye düşünüyor; halbuki esas faktör işsiz kalanın kendine ayıracak zaman bulabilmesi. Durgunluk genel kanının tersine davranış değişikliği getiriyor, sağlığa dikkat ediliyor.

BAZI VERİLERİN DÜZELMESİ ÖLÜM ORANINI ARTIRIYOR
C.J.Ruhm tarafından yapılmış ikinci ‘ezber bozan’ araştırma Economics and Human Biology adlı dergide İsveç Lund Üniversitesi Malmö Hastahanesi’nde Sağlık Ekonomisi kürsüsünde Klinik Bilimler öğretim üyesi Ulf G. Gerdtham ile beraber gerçekleştirilmiş. Başlığı ‘Deaths rise in good economic times: Evidence from OECD’ olan makalenin başlığı, kabaca ekonomi iyileşirken ölümler artıyor şeklinde serbest tercüme edilebilir. ‘Economics and Human Biology’ adlı akademik dergide 2006 yılında (sayfa 298-316) yayınlanan araştırma 23 OECD üyesi ülkede 1960-1997 arasında derlenen verilere dayanarak makroekonomik durumla ölümler arasındaki ilişkiyi inceliyor. Temel bulgu işgücü piyasası güçlendiği (yani işsizlik azaldığı) ortamlarda toplam ölüm sayısı ve birçok genel ölüm nedeninde artış olmakta. Bu araştırma, ekonominin düzeldiği ve işsizliğin % 1 azaldığı dönem ve ortamlarda, genel toplam ölüm oranının % 0.4 arttığını buluyor. Ölüm nedenlerin detayına inildiğinde, işsizlik yüzde bir azalırken, kalp damar hastalıklarından ölüm yüzde 0.4, grip ve zatürree türü hastalıklardan ölüm yüzde 1.1, karaciğer hastalıkların ölümler yüzde 1.8, trafik kazalarından ölümler yüzde 2.1 ve diğer kazalar nedeni ile ölümler de yüzde 0.8 artmakta. Bu bulgular sosyal güvenlik sistemlerinin zayıf olduğu bizim gibi ülkelerde, ortalamadan daha kuvvetli. Yani ekonomi krize girince sağlığın bozulduğu hipotezi bu araştırmada da geçerli bulunmuyor.

İŞSİZLİK ORANI AZALINCA KALP KRİZİ RİSKİ ARTIYOR
C.J.Ruhm tarafından yapılan üçüncü araştırma, Kasım 2007 tarihinde Demography adlı akademik derginin 14′üncü cilt dördüncü sayısında 829-848 sayfalarında yayınlanmış. Başlığı ‘A healthy economy can break your hearth’ veya kabaca ’sağlıklı ekonomi kalbinizi kırabilir’ şeklinde serbest tercüme edilebilir.
Panel data denen ve hem uzun dönem zaman dizisi hem de kesit gözlemlerin bir arada bulunduğu araştırmalara dayanarak yapılan incelemede, ABD’de kalp damar hastalıklarından ölümlerin gerçekleşme sayıları ile makroekonomik durum arasındaki ilişki inceleniyor. Araştırmanın bulgularına göre işsizlikte yüzde 1 azalma, kalp damar hastalıkları nedeni ile ölümleri yüzde 0.75 artırıyor. Bu kabaca 3900 ölüm demek. Göreli risk artışı araştırmada bütün yaş gruplarına benzer şekilde dağıldığından, ölümlerin çoğu yaşı yüksek kişiler arasında gerçekleşiyor. Kalp damar hastalığından ölüm istatistikleri, ekonomi toparlanınca hızla yükseliyor, ama sonra beş yıl içinde hemen hemen tüm alt gruplarda eski düzeyine geriliyor.
Bu araştırmalarda incelenen kişilerin çoğunun yüksek gelir ve servet sahibi kentsel bireylerin çok olduğu toplumlarda olabileceği, sonuçların gelişen ülkelerde de ayrıca detaylı incelenmesini gerektirir diye düşünüyoruz. Ama otomatik vatandaş kanısı, yani ‘ekonomi bozulursa sağlık da bozulur’ tezi galiba pek genel geçerli değil gibi gözüküyor.

No comments:

Post a Comment

yorumlarinizi her zaman yazabilirsiniz, birbirimizden birsey ogrenmek adina...